Sınıf yönetimi, öğrencilerin etkili bir davranış örüntüsü kazanmaları yanında, davranışlarını anlama ve yönlendirme yollarını geliştirmelerine de yardımcı olmalıdır. Her davranışın başkaları üzerindeki etkilerini kestirebilme, bunları olumlulaştırabilme, insanların “bir topluluğun üyesi” olmaktan çıkıp “bir toplumun üyesi” olmaya yöneldiklerinin temel göstergesidir. 9
Sınıf yönetimi kararları, öğrencileri kontrolden çok, eğitimin kalite ve sürekliliğini sağlamaya yönelik olmalıdır.10 İyi bir sınıf yönetimi, iyi bir öğretime bağımlıdır. Bu anlamda sınıf yönetimi araç, kaliteli bir eğitim amaçtır. Öğrenci başarısının değişkenlerinden biri, belki başlıcası sınıf yönetimidir. Araştırmalar, öğrenci özelliklerindeki farklar kadar, sınıfın yapı ve yönetimindeki farkların da başarıyı belirleyici olduğunu göstermiştir. Bir sınıfta başarılı olan öğretmen, benzer öğrencilerin bulunduğu başka bir sınıfta başarısız olmuştur.11
Öğrenciler gelişim evrelerine göre, sınıf yönetimi uygulamaları da değişir, ilk yıllarda çocuklar, sınıfta kural, işlem dizin ve adetlere daha çok gereksinim duyarlar. Bir-iki yıl içinde bunlar öğrenilmiş olabileceğinden, ağırlıktan azalır. Kural ve işlem dizinler, eğitim için araç olarak kullanılmalıdır. Daha üst sınıflarda gençlik çağı başlar, düzene uyum sorunları artar, öğrenciler, yetişkinlerin yetkesine kızmaya, tavır almaya başlarlar. Özellikle bu çağda öğretmenlerin daha duyarlı davranması gerekir. Emir yerine istek bildiren anlatımlara yönelme, öğrencinin alınganlığını, çekingenliğini hesaba katma, öğretmenin alacağı sesli-sessiz tepkileri farklılaştırır. Daha sonraki yıllarda gençlik çağının aksilikleri geçer, ders konularına yönelim artar.12
Sınıf ve öğrencilerin özellikleri değiştikçe, yönetsel uygulamalar da farklılaşmalıdır. Düşük yetenekli öğrencilerin çoğunlukta olduğu sınıflarda, daha çok zaman gereklidir. Kalabalık sınıflar, daha çok düzen çalışması ister. Benzeşik sınıflar, daha az sorun yaratır. 13 Sınıf yönetimi davranışlarının seçiminde bu özellikler dikkate alınmalıdır.
Kategori arşivi: Genel
Sınıf Yönetimi Modelleri
Eğitim alanındaki gelişmeler, toplumsal gelişmelere de bağlı olarak, sınıf yönelimliden amaç yönelimliye, öğretmen ağırlıklıdan öğrenci ağırlıklıya yönlendirmiştir. Bu yönelimlerin seçimi, yine de yönetim durumuna, ortama, olaylara, sınıf sisteminin çevresine göre kaymalar gösterebilir. Örneğin, yönetim algısı şekil ağırlıklı olan bir okulda öğretmen, amaç yönelimli modeli kullanmak için bu şekil özelliklerinde değişiklik yapmaya kalktığında, okul yönetiminin tepkisiyle karşılaşabilir. Bu tepki aşılamazsa, öğretmenin benimsediği modelde, tepkiye yanıt verici değişimler gerekebilir.
Sınıf yönetimi modelleri, tepkisel, önlemsel, gelişimsel ve bütünsel olarak gruplanabilir. Her modelin kullanımında, farklı yöntemler uygulanabilir. Bu yöntemlerin kullanılış biçimleri farklı teknikler olarak görülür.
Tepkisel model, istenmeyen bir düzenleniş sonucuna veya bir davranışa tepki olan sınıf yönetimi modelidir; amacı, istenmeyen durum veya davranışın değiştirilmesidir. Bu anlamıyla, sınıf yönetiminin klasik modeli olduğu söylenebilir, işleyişi, istenmeyen sonuç-tepki şeklindedir. Düzen sağlayıcı ödül-ceza türü etkinlikleri içerir. Etkinliklerin yönelimi, gruptan çok bireyedir. Bu. modele sık başvurmak zorunda kalan öğretmenin, sınıf yönetimi becerilerinin yüksek olmadığı, diğer üç modeli gereğince kullanmadığı söylenebilir. Modelin zayıf yönlerinden birisi de her tepkinin bir karşı tepki doğurur olmasıdır. Ama sınıfta istenmeyen bir davranış ve sonuç oluşmuşsa, bu modelin kullanılmasına da gereksinim duyulabili
Önlemsel model, planlama düşüncesine bağlı, geleceği kestirme, istenmeyen davranış ve sonucu, olmadan önleme yönelimlidir. Amacı, sınıf sorunlarının ortaya çıkmasına olanak vermeyici bir düzenleniş ve işleyiş oluşturarak, tepkisel modele gereksinimi azaltmaktır. Bu model sınıf etkinliklerini bir “kültürel sosyalleşme süreci” olarak ele alır, sınıfta, yanlış davranışa olanak vermeyen bir sosyal sistem oluşturmaya çalışır. Eğitim öncesi düzenlemeleri, istenen davranışın kolayca gösterilebileceği bir ortamı, istenmeyen davranıştan uzaklaştırıcı kuralları, plan ve programları, hazırlıkları içerir. Etkinlikler bireyden çok gruba yöneliktir .5
Gelişimsel model, sınıf yönetiminde öğrencilerin, fiziksel, duygusal, deneyimsel
gelişim düzeylerinin gerektirdiği uygulamaların gerçekleştirilmesini esas alır; bir uygulamaya geçilmeden önce, öğrencilerin ona bu açılardan hazırlanmasını öngörür.6Bu modeli dört basamaktan oluşturur.
Birinci basamak, onuncu yaşa kadar süren, nasıl öğrenci olunacağının öğrenildiği zamandır, öğretmene çok iş düşer.
İkinci basamak, on-on iki yaş arası dönemdir. Sınıf yönetimine verilen ağırlık azalır, öğrenciler olgunlaşma yolunda, sınıf düzenine uymaya, öğretmeni hoşnut ermeye isteklidir.
Üçüncü basamak, on iki-on beş yaşları arasıdır. Öğrenciler, zevk ve destek almak için birbirlerine bakarlar, yetke görüntüsü verirler. Öğretmeni sıkıntıya sokmayı seçebilir, bunun sonunda arkadaşlarının beğenisini de kazanabilirler. Sınıf yönetimi kurallarının nedenlerini ararlar.
Dördüncü basamak lise yıllandır. Öğrenciler, kim olduklarını, nasıl davranmaları gerektiğini anlamaya başlarlar, sosyalleşir, akıllanırlar, yönetim sorunları azalır. Çocukta ana baba ve yetişkinlerin etkisi, yirmi yaş dolaylarına kadar gittikçe azalır, sonra artar. Arkadaşlarının etkisi ise gittikçe artar. Bu iki etkinin kesiştiği on iki yaş dolayı, öğretmen ve ana baba için sıkıntı yıllandır.7
Bütünsel modeli, Sınıf yönetimi algılarını bütünleştirir. Önlemsel sınıf yönetimine öncelik verme, grubu olduğu kadar bireye de yönelme, istenen davranışa ulaşabilmek için istenmeyenin nedenlerini ortadan kaldırma vardır, istenen davranışın uygun ortamlarda gerçekleşeceği bilincine dayanarak ortam düzenlemeye, bütün önlemsel yönetim çabalarına karşın oluşabilecek istenmeyen davranışları düzeltmek amacıyla tepkisel yönetim araçlarından yararlanmaya çalışılır. Bu etkinlikler sürecinde seçilecek davranış örgüleri, öğrencinin gelişim basamakları ile uyumlu olanlardan seçilir. Bu model için sınıf yönetiminin sistem modeli denebilir. Modelin çevre boyutunda; okul, aile, boş zaman etkinliklerinin yer aldığı arkadaş çevresi vardır.
Sınıf Yönetimi ve Boyutları
Sınıf yönetimi, eğitim yönetimi sıra dizininin ilk ve temel basamağıdır. Sınıf, öğrencilerle yüz yüze olunan bir yerdir. Eğitimin hedefi olan öğrenci davranışının oluşması burada başlar. Eğitim için gerekli birincil kaynaklar olan öğrenci, öğretmen, program, kaynaklar, sınıfın içindedir. Eğitim yönetiminin kalitesi, büyük ölçüde, sınıf yönetiminin kalitesine bağlıdır.
Etkili bir eğitimin değişkenleri arasında en çok yer kaplayanlar, sınıf yönetimine ilişkin özelliklerdir: Sınıf iklimi, etkileşim düzeni, iyi ilişkiler, öğrenci katılımı, örgütleme, davranış düzeni.3
Sınıf yönetimi etkinliklerinin bir boyutunu, sınıf ortamının fiziksel düzenine ilişkin olanlar oluşturur: Sınıfın genişliği, sınıf alanının çeşitli etkinliklerin yapımı için bölümlenmesi, ısı, ışık, gürültü düzenekleri, renkler, temizlik, estetik, eğitsel araçlar, oturma düzeni, öğrencilerin gruplanması, bunların başlıcalarıdır. Fiziksel düzenlemeler, öğrencinin rahat etmesini sağlamak, okul ve sınıfın çekiciliğini artırarak öğrencinin okula isteyerek gelmesini gerçekleştirmek öğrenmeyi kolaylaştırmak amaçlan için yapılır. “Eğitim” olarak tanımlanan davranış değişikliği, uygun ortamlarda gerçekleşir.
Sınıf yönetiminin ikinci boyutunu plan-program etkinlikleri oluşturur. Amaçlar esas alınarak, yıllık, ünite, günlük planların yapılması, kaynakların belirlenip dağılımının sağlanması, iş ve işlem süreçlerinin belirlenmesi, araç sağlama, yöntem seçme, öğrenci özelliklerini belirleme, gelişimlerini izleme ve değerlendirme, öğrenci katılımını düzenleme, bu grupta ele alınabilir. Bu etkinlikler, geçmişi ve var olan durumu ele alarak geleceği görme ve şekillendirme amaçlı çabalar olarak görülebilir.
Üçüncü boyut, zaman düzenine yönelik etkinliklerdir. Etkili öğretim, öğrenmeye ayrılan zamanın çokluğuna ve etkili kullanımına bağlıdır4
Sınıf içinde geçirilen zamanın çeşitli etkinliklere dağılımı, zamanın ders dışı ve bozucu etkinliklerle harcanmaması, sıkıcılığın önlenmesi, öğrencinin zamanının çoğunu okulda-sınıfta geçirmesinin sağlanması, devamsızlığın ve okul-dan ayrılmaların önlenmesi, bu boyut içinde
görülebilir.
Sınıf yönetiminin dördüncü boyutunu ilişki düzenlemeleri oluşturur. Sınıf kurallarının belirlenip öğrencilere benimsetilmesi, sınıf yaşamının kolaylaştırılmasına yönelik öğrenci-öğrenci, öğrenci-öğretmen ilişki düzenlemeleri, özellikle, bir sonraki boyut olan davranışı da şekillendirici etkinliklerdir.
Beşinci boyut, davranış düzenlemelerinden oluşur. Sınıf ortamının istenen davranışı sağlayabilir hale getirilmesi, sınıf ikliminin olumlulaştırılması, sorunların, ortaya çıkmadan önce tahmin edilmesi yoluyla istenmeyen davranışların önlenmesi, sınıf kurallarına uyulmasının sağlanması, yapılmış olan istenmeyen davranışların değiştirilmesi bu boyuta ilişkin olarak söylenebilir. Sınıf yönetimi, başka açılardan da boyutlanabilir.
Sınıf Yönetimi ve Özellikleri
GİRİŞ
Eğitim sözcüğünün farklı tanımlarının ortak yanı, onun, davranış değiştirme,davranış oluşturma amaçlı etkinlikler bütünü olmasıdır. Öğretim, öğrenme,davranışın sağlanması amacıyla yapılan ön çabalardır, insanların öğrenim düzeylerinin göstergesi diplomaları, eğitim düzeylerininki ise davranışlarıdır. Terli iken soğuk su içmemek, yemekten sonra dişleri fırçalamak, ulaşım akımını engellememek için yolun sağından yürümek gerektiğini bilen ama bu davranışları uygun koşullarda yapmayan insan, öğrenmiş ama eğitilmemiştir.
Eğitimin önkoşulu olan öğretim – çünkü, rastlantılar dışında, bilmediğimiz bir şeyi yapamayız- ne yazık ki eğitimin garantisi olamamaktadır. Bu durumda, öğrenme için kullanılan kaynakların insanları hedefe yeterince götüremediği söylenebilir.
Nasıl bir öğrenme sağlayalım ki zamanla çabuk unutulmasın, uygun koşullarda davranışa dönüşebilsin sorusunun yanıtı verilmelidir. Nitelikli bir öğrenmenin sağlanıp, bu bilgilerin uygun koşullarda davranış olarak da gösterilebilmesinin koşullarına ek olarak, öğrenilenlerin yinelenmesi, somutlaştırılması, yapılarak deneyim ve alışkanlık sağlanması, gerekliliğine inanılıp düşünsel olarak da eyleme hazır bulunulması sayılabilir. Bunların gerçekleşeceği düzeneğin oluşturulup sürdürülmesi, geliştirilmesi, öğretmenlerde sınıf yönetimi becerilerinin bulunmasını gerektirir.
Sınıf yönetimi, sınıf yaşamının orkestralaşmasıdır. Olumlu bir sınıf iklimi oluşturulmasında öğretmen , anahtar rol oynamaktadır. Öğretmen, kendini tanıyan, ifade edebilen, üstün mesleki yeterliliklere sahip entelektüel bir kişilik örüntüsüne sahip olmalıdır. İçinde yaşadığı toplumu, dünyayı iyi tanıyan ve analiz edebilen öğretmen, sınıf yönetiminin temel teori ve ilkeleri ışığında kendine özgü bir sınıf yönetimi stratejisi geliştirebilir. 1
Sınıf yönetimi, sınıfın genel durumuna bağlı karmaşık bir süreç olarak görülebilir. Sınıf yönetimi günlük öğrenme etkinliklerinden ayrı bir süreç olarak ele alınamaz. Sınıf yönetimi uygun bir öğrenme ortamı ve atmosferi oluşturup geliştirmeyi, öğretmeyi ve öğrencilerin öğrenmelerini ve bütün sınıf çevresinin dikkatlice denetlenmesini içerir. Sınıfın fiziksel yapısı kadar, öğrencilerin katıldıkları sınıf etkinlikleri, öğretmenler tarafından öğrencilere verilen yanıtların biçimi ve öğretmenlerin öğrencilerin dikkatlerini etkileyen değişkenler hakkındaki farkındalığı da iyi sınıf yönetimini etkileyen etmenlerdendir. 2
İstenmeyen Davranışların Değiştirilmesi Sınıfın Öğretim Ortamı
::Örnek bir olay::
Teddy’den Üç Mektup
Tedyy Stallard’ı 15 yıl önce, beşinci sınıfta, iki yıllık bir öğretmenken tanıdım. Sınıfıma ilk girdiği günden beri Teddyden nefret etmiştim. Hiçbir çocuğa özel bir antipati göstermemem gerektiğini biliyor. Ama insan doğası gereği, parlak, güzel ve zeki insanları tercih etme eğilimindedir.
Tedyy pis bir çocuktu. Hem de ara sıra değil, sürekli olarak pis kokan bir çocuktu. Ayrıca, bir türlü adlandıramadığım tuhaf bir kokusu vardı. Fiziksel kusurlarının çokluğuna ek olarak, zihinsel durumu da pek parlak değildi. İlk haftanın sonunda, onun sınıftaki diğer çocuklara göre umutsuz bir biçimde geri kaldığını anlamıştım. Yalnız yetersiz bilgiye sahip olmakla kalmıyordu, yavaş öğrenen bir çocuktu. Hızla ondan uzaklaşmaya başladım.
O yıl en iyi öğrencilerim ve onları izleyenler üzerinde yoğunlaştım. İtiraf etmeye utanıyorum, kırmızı kalemimi kullanmaktan sapıkça bir zevk alıyor ve ne zaman Teddynin ödevlerini kontrol etsem, zaten bol kullandığım yanlış işaretlerini iyice koyu kırmızı yapıyordum.
Yetersiz bir çalışma diye yazıyordum kağıtların üstüne. Çocuğu açıkça hırpalamadığım halde, sınıf tutumumu farketmişti. Kısa sürede Teddy sınıfın günah keçisi oldu. Sevilmeyen ve sevilmesi mümkün olmayan, dışlanmış bir kişi haline geldi. Ondan hoşlanmadığımı biliyor, fakat nedenini anlamıyordu. Aslında ben de ona karşı neden böyle yoğun bir hoşnutsuzluk duyduğumu bugün bile anlayabilmiş değilim. Tek bildiğim, bu küçük çocuğa kimsenin aldırmadığı ve benim de durumu düzeltecek hiçbir şey yapmadığımdır.
Bir yılbaşı günü çocuklardan gelne hediyeleri açıyordum. Sıra Teddyninkine geldi, paketin içinden taşların çoğu dökülmüş gösterişli bir bilezik ve yarısı boşalmış bir kolonya düştü. Bileziği koluma taktım ve kolonyayı sürdüm. Teddy yanıma gelerek Tıpkı annem gibi kokuyorsunuz, bileziği size çok yakıştı, beğendiğinize sevindim. dedi ve hızla sınıfı terketti. Ben kapıyı kilitleyip, masama oturdum ve ağlayarak, Teddyye çektirmiş olduğum yoksunluğu telafi etmeye, ilgili bir öğretmen olmaya karar verdim.
Teddy ile özel olarak ilgilendim. Ders çalıştırdım, ödevlerini kontrol ettim ve eksikliklerini tamamlamaya çalıştım. Hızlı fakat emin adımlarla sınıf seviyesine yetişiyordu. Notlar giderek yükseldi, sınıfın en iyileri arasına girdi. O yıl okuldan ayrıldı. Daha sonra üç mektup aldım. 15 yıl sonra aldığım üçüncü mektubunda Bugünden itibaren ben tıp doktoru Theodere J. Stallardım. diyordu ve beni nikahına davet ediyordu. Ben de kendisini tebrik ettim ve kutlarım, başardın, hem de kendi başına, benim gibilere rağmen diye cevap yazdım. Nikahında elbette orada olacağım.
Sınıfın Öğretim Ortamı
::Örnek bir olay::
GERİ Mİ DÖNSEK
O da, okula o gün başlayacak kızı kadar heyecanlıydı. Önlüğünü giyip sabah erkenden hazırlanan kızının elinden tutmuş, okuluna getirmişti. Okul ona ne kadar da uzaktı. Bir okula gitmeyeli yıllar olmuştu. On, belki de daha fazla yıl, bir okulun kapısını çalmamış, okulu ve okulda olup bitenleri neredeyse unutmuştu. Okulla yıllar süren yabancılığı kızı nedeniyle bu gün sona erecekti.
Başka anne-babalar da vardı, kendisi gibi, çocuğunun elinden tutup getiren. Okul bahçesine girdiğinde kendini yabancı bir ortamda buluverdi: Önünde kendinden küçük birini kovalayan bir öğrenci, kovaladığı çocuğa yüksek sesle küfür ediyordu. Yanda birkaç öğrenci, çamurlu ayaklarıyla birbirini tekmeliyordu. Yanından geçen bir öğrenci, ayakkabısının önüne tükürüğünü bırakıverdi. Arkadaşlarına arka bahçeye gidelim diyen öğrencinin aldığı yanıta inanmak istemedi: bugün sigaraları burada içebiliriz, bizi kimse fark etmez, baksana çocuk kadar moruk da var bahçede.
Okul bahçesi ne kadar da pisti. Her yer çöp içindeydi. Öğrenciler ellerindeki çöpleri rastgele yerlere atıyorlardı. Çevrede çöp kutusu aradı gözleriyle, bulamadı. Bu nasıl olurdu? Çevresine örnek olması gereken bir okul nasıl böyle olabilirdi? Öğrenciler nasıl böyle davranabilirlerdi? Bunları öğrenmek böyle yaşamak için mi gidiliyordu okula? Kızı da bir süre sonra bunları yapıyor mu olacaktı? Altı yılda kızı için yaptıkları tersine dönecek, çocuğun davranışları değişecek miydi? İçini bir korku kapladı birden. İyilik edeyim derken kızına, kötlük mü ediyordu yoksa? Geri mi dönsek diye düşündü.
Sınıfta Zaman Yönetimi
::Örnek bir olay::
Atatürk Lisesinde dördüncü ders zili çalarken, Matematik öğretmeni derse girer. Bütün öğrenciler ayaktadır. Bir bölümü kendi aralarında yüksek sesle tartışmakta, bir başka bölümü uyuklamakta ya da birbirlerini kovalamaktadır. Sınıfta öğretmen masası sıralar başta olmak üzere tam bir düzensizlik ve dağınıklık gözlenmektedir.
Öğretmen haydi yerlerinize oturun derse başlacağız diye seslendiğinde, öğrencilerin bir bölümü kayıtsız bir biçimde yerlerine oturmak için yavaş hareketlerde bulunurken, diğerleri aralarındaki tartışmayı ses tonlarını biraz düşürerek sürdürmektedir
Öğretmen tekrar seslenir haydi çocuklar yerlerinize oturun ve lütfen sessiz olun O sırada bazı öğrenciler şşşt sessiz olun. Öğretmen geldi gibi sözlerle gürültü etmeye devam eden arkadaşlarını uyarmaya çalışmaktadır. Bütün öğrencilerin yerlerine oturması, yoklamanın yapılması ve sonuç olarak derse başlaması 40 dakikalık ders süresinin 15 dakikasını alır. Ancak ders başladığında bazı öğrenciler dalgın dalgın pencereden dışarı bakmaktadır. Bazıları ise çoktan gündüz düşlerine dalmıştır. Öğretmen sadece derse katılmaya istekli olan 5-6 öğrenci ile dersi tamamlar. Teneffüs zilinin çalması, öğrencilerin büyük çoğunluğu için özlenen ve beklenen bir haberin müjdecisidir.
Sınıfın İlişki Düzeni
::Örnek bir olay::
SUÇ BENDE Mİ MÜDÜR BEY!
Ders kitabında ne varsa olduğu gibi ezberliyorum müdür bey, isterseniz siz satır satır izleyin, ben anlatırken. Öğrencileri hiç sıkıntıya sokmuyorum, onların hiçbirşey yapmadan okula gelmesi ve sıralarda sessizce kuzu kuzu gibi oturup, beni dinlemesi yeterli. Oysa hiç öyle yapmıyorlar. Ben anlatırken kimi dışarıyı seyrediyor, kimi arkadaşlarıyla konuşuyor, kimi farkettirmeden başka derse çalışıyor. En önde oturanlar bile dinliyor görünüyor ama sorduklarıma yanıt veremiyor. Sınavlarda aldıkları notlar çok düşük. Suç bende mi müdür bey?
Öğretmen bize iş yüklüyor demesin diye onlara ödev bile vermiyorum. Öğretim yükünün hepsini ben üstleniyorum. Sınav yapmazsam olmaz elbette. Ama son sınavda Misisipi nehrinin uzunluğunu bilen bir kişi bile çıkmamıştı. Oysa ben o konuyu tam iki saatte anlatmıştım, gözlerim yarı kapalı, onları düşünerek. Bu Milli Eğitimde haksızlık yapıyor bana İl çapında yapılan ortak sınavda, benim sınıfım en alt sırayı almış. Öğretmen odasında arkadaşlar kendi aralarında fısıldaşıyorlardı, beni görünce sustular, ama ben biliyorum konuşuyorlardı. Söyledikleri son cümleyi işittim ama. İyi öğretmen ders anlatmaz, işler dedi Ahmet bey. O da ne demekse. Geçen gün de yine dönüt, pekiştirme, ön hazırlık yaparak, yaşayarak gibi şeylerden söz ediyorlardı. Peki o zaman dersi kim anlatacak, öğretmen ders anlatmayacaksa ne yapacak? Kendimi gereksiz gibi hissettim müdür bey, olacak şey mi bunlar!..
Ders Dönemi Öncesi Hazırlıklar
::Örnek bir olay::
SINIF DÜZENİ İÇİN ELELE
Sınıf çoğu zaman olduğu gibi korkunç bir haldeydi. Her yer toz içinde, havasızdı. Pencereleri açmak kimsenin aklına gelmiyordu. Sıraların altları kağıt parçaları, çekirdek kabukları ile doluydu. Boya çatları yüzünden duvarlar haritaya dönmüş, haritalar ise sanki yüzyıllık gibiydi. O kadar gürültü vardı ki kimse diğerinin ne dediğini anlamıyordu. Sıralar birbirinin içine girmişti, tebeşirler havada uçuşuyordu, defter sayfaları uçak olmuş, kafalara çarpıyordu.
Tam o sırada kapı açıldı. Müdür önde, arkada bir bayan öğretmen içeri girdiler. Müdür durumumuzu görünce kızıp gitti. Zeynep öğretmenin ilk işi camları açtırmak oldu, sonrada bize iki seçenek sundu; ya birlikte yeni bir düzen kuracağız, ya da bu halimiz sürüp gidecek dedi. Yeni bir düzen istemekten başka ne yapabilirdik ki, hemen işe koyulduk. Çöpler toplandı, tahta silindi, öğretmenimiz sıra düzeninin değişeceğini söyledi, bu önce hoşumuza gitmedi. Kimse arkadaşından ayrılmak istemedi. Sonra U düzeni yerleşimini görünce düşüncemiz değişti, artık kimse kimsenin arkasında kaybolmuyordu. Hepimiz en öndeydik ve dersin içindeydik. Tahtayı, öğretmenimizi ve birbirimizi rahatça görebiliyorduk.
Sonraki günlerde haritalar onarıldı, kitaplık düzenlendi, panolar elden geçirildi, Atatürk Köşesi zenginleştirildi ve sınıfımızın değişimini gören okul idaresi ödül olarak duvarlarımızı güzel renkte boyattı, böylece diğer sınıflara da örnek olduk. Sınıfımızdaki bu yeni düzen ve değişikliklerle birlikte başarımızın da yükseleceğini umut ediyoruz ve Zeynep Öğretmeni çok seviyoruz.
Sınıf Yönetimi ve Özellikleri
SINIFI İYİ YÖNETEREK İZ BIRAKMAK
Arkadaşlarım ve ben geçen yıl ki öğretmenimizi çok özlüyoruz. O çok farklıydı, bunu daha ilk günlerde anlamıştık. Sınıfımızın bütünlük içinde olması için çok uğraştı ve bunu sağladı. Derslere ilgiyle sarılmamıza, neyi nasıl öğrenmemiz gerekir bilmemize neden oldu. Dersi hep değişik yöntemlerle işlerdi. Size anlattıklarımı sorgulayın, bilgileri ezberlemeyin, araştırın, sorunların üstesinden gelen, yeni bilgiler üreten insanlar olmaya çalışın derdi. Okulun başarısı sizin davranışlarınızdır, okulu siz tanıtacaksınız demişti. Onu şimdi çok iyi anlıyoruz.
Ona her türlü sorunumuzu anlatırdık, birbirimize karşı hep açıktık, bize anlayışlı, sevgi dolu yaklaşırdı. İlk geldiğinde hep birlikte hazırladığımız sınıf kurallarına yıl boyunca uyduk. Öğretmenimiz yokken bile o beş kuralı uygulayarak sorunlarımızı çözüyoruz. Zamanı çok iyi kullanan bir öğretmendi. Diğer derslerde konunun yetişmediği çok olmuştu, ama bu onun başına hiç gelmedi. Derse hep hazırlıklı gelirdi. Sınıfa her gelişinde Bugün sürpriz ne acaba, nasıl bir araç gereç kullanacağız? diye düşünürdük. Bizim derse katılmamızı, yanlış bile yapsak parmak kaldırmamızı isterdi. Sınıfın yerleşim düzenini değiştirip yeni bir oturma düzeni kurmuştu. Çok hoşumuza gitmişti. Bir hata yaptığımızda asla gururumuzu kırmaz, tek kişiye yüklenmezdi. Tüm bunları nasıl başardı bilmiyorum. Bizde çok olumlu anılar bıraktı. Keşke bütün öğretmenlerim de onun gibi olsaydı.