Öğretimin Yöntemi

İÇİNDEKİLER
Öğretimin Yönetimi
Etkili Öğretmenler
Öğretmenlerin Öğretimsel İşlevi
Öğretimin Planlanması
Öğretimin Uygulanması
Derse Hazırlık
Dersin Sunumu
Bireysel ve Grupla Öğrenme Etkinlikleri
Dersin Kapanışı
Öğretimin Değerlendirilmesi
Etkili Öğretim ve Davranış Yönetimi
Öğretimin Yönetiminde Öğrenme/Öğretme Yaklaşımları
Doğrudan Öğretim
İşbirliğine Dayalı Öğrenme
Çoklu Zeka Kuramı
Oluşturmacı Öğrenme
Problem Temelli Öğrenme

Slaytı indirmek için : Öğretimin Yöntemi

Sınıf Ortamının Fiziksel Özellikleri

Sınıf, okul içerisinde eğitim öğretim etkinliklerinin gerçekleştiği ortamdır. Öğretmen, sınıfta belirli süre içerisinde belirlenen amaçlara ulaşabilme amacı taşımaktadır. Bu amaca ulaşabilmek için öğretmen yeterlikleri ile birlikte, sınıf ortamının eğitim öğretim etkinliklerine uygun düzenlenmesi gerekmektedir.
Slaytı indirmek için : Sınıf Ortamının Fiziksel Özellikleri

Sınıf Yönetimini Etkileyen Etkenler

Okul amaçlarının gerçekleştirilmesi sınıfın etkili yönetilmesi ile mümkündür.
Olumlu bir sınıf ve öğrenme atmosferinin oluşturulmasında bir çok değişken rol oynamaktadır. Bunlar arasında; öğretmen ve öğrencilerin geçmiş yaşantıları, ailelerin okula desteği, okulun eğitim politikaları, eğitim programları, öğretme sürecinde kullanılan yöntem ve teknikler, öğrenci ve öğretmenlerin motivasyon düzeyleri gibi bir çok etken sayılabilir.

Slaytı indirmek için : Sınıf Yönetimini Etkileyen Etkenler

Özel Grupların Yönetimi

Sınıflardaki farklı öğrencileri (1) başarısız, (2) dikkat eksikliği ve hiperaktif, (3) özel öğrenme güçlüğü (4) görme özürlü, (5) işitme özürlü, (6) konuşma özürlü, (7) bedensel özürlü, (8) uyum ve davranış bozukluğu ve (9) üstün nitelikli v.b. olarak sıralamak mümkündür.
Günümüzde yaygın kabul görülen bir görüş, özel sorunlu öğrencilerin de kaynaştırma programlarıyla normal öğrencilerle bir arada eğitim görmesinden yanadır.
Kaynaştırma, özürlü insanlara, mümkün olduğu kadar bağımsız olabilmeleri için bulundukları çevrede yaşamlarına, öğrenimlerine ve çalışmalarına yardımcı olmaktır. Kaynaştırma programlarında “ortama uyum” özürlülerle normallerin aynı sınıflarda eğitim görmelerinin sağlanması olarak tanımlanmaktadır.

Slaytı indirmek için : ÖZEL GRUPLARIN YÖNETİMİ

Sorun Davranışların Yönetimi

Öğrencilerin sınıf içerisindeki davranışları sorun davranış olarak adlandırabilmek için dört temel ölçüt sıralanmaktadır:
Davranışın öğrencinin kendisinin yada sınıftaki arkadaşların öğrenmesini engellemesi.
Davranışın öğrencinin kendisini yada arkadaşlarının güvenliğini tehlikeye sokması.
Davranışın okulun araç ve gereçlerine yada arkadaşlarının eşyalarına zarar vermesi.
Davranışın öğrencinin diğer öğrencilerle sosyalleşmesini engellemesi.

 

Slaytı indirmek için : SORUN DAVRANIŞLARIN YÖNETİMİ

Sınıf Yönetiminin Temel Kavramları ve Özellikleri

Bir öğretmen adayı olarak niçin sınıf yönetimi bilgi, beceri ve hünerine sahip olmalıyız?
1. Öğretmenlik rolünden beklentilerin değişmesi
Dün:Öğretmen=Her şeyi bilen kişi
Bugün: Öğretmen=Öğrenmeyi yönlendiren, öğrenmeyi öğreten kişi
►Öğretmenlik mesleğine giriş
►Gelişim ve öğrenme
►Öğretim teknolojileri ve Materyal geliştirme.
►Öğretimde Plan. Ve Değ.
►Sınıf Yönetimi
►Okul Deneyimi
►Rehberlik
►Özel öğretim yöntemleri…vd.
Slaytı indirmek için : SINIF YÖNETİMİNİN TEMEL KAVRAMLARI VE ÖZELLİKLERİ

İstenmeyen davranışlara karşı yaklaşımlar

İstenmeyen davranışlar, farklı özelliklerdeki öğrencilerce, farklı nedenlerle yapılabilir. Davranışlardaki bu görelik, onlara karşı eylemleri de çeşitlendirir. Bu eylem yaklaşımları üç grupta toplanabilir :23

Karışmacı olmayan yaklaşım
Davranışçı yaklaşım
Etkileşimci yaklaşım

1.Karışmacı Olmayan Yaklaşım

Sorun konusunda öğrenciyi bilgilendirerek , sorunu ona çözdüren yaklaşımdır. Öğrencinin iyi niyeti ve güvenilir olduğunu, kendini kontrol etmesi gerektiğini, uygun fırsat verildiğinde bunu yapabileceğini varsayar. Bu varsayımı, onun bu tür öğrenciler için kullanılabilir olduğunu gösterir. Öğretmen, öğrencinin davranışını değerlendirmez, yargılayıcı olmayan bir güven ortamı yaratır. Öğrenciye, sorunla uğraşma şansı ve özgürlüğü verilir. Öğretmen buyurucu değil, kolaylaştırıcıdır. Sorunu tanımlayamaya, sonuçlarını bulmaya, çözüme ulaşmaya yardım eder.

.2.Davranışçı Yaklaşım

Öğretmenin gerektiğinde güç kullanarak öğrenci davranışlarını şekillendirmesi yaklaşımıdır. Davranıştan çevre sorumludur. Kurallar ve uyup uymamanın sonuçları açıkça belirlenir, uygun davranışlar ödüllendirilir, uygun olmayan davranışlarda bazı yararlar kaldırılır veya ceza verilir, davranışın nedeni aranmaz.24

3.Etkileşimci Yaklaşım

Davranışçı ve yardım edici yaklaşımlar arasında yer alır. Öğretmen yetkeyi öğrenciyle bölüşür, öğrenciyi, sorunu çözmeye yeterli, ama uzman desteğine muhtaç sayar. Sınıf kuralları birlikte konur, soruna birlikte çözüm aranır. Öğrencinin kendini değerlendirmesi olarak adlandırılan, değişmesi istenen davranışın öğretmence anlatılıp gösterilmesi, öğrenci tarafından uygulanması yöntemi, bu yaklaşım içinde görülebilir.25

Gordon’un Çatışma Çözme Yöntemleri

Gordon, sınıftaki çatışmaların çözümünde üç temel yöntemin kullanılabileceğini savunmaktadır. Bu  yöntemler, kazan-kaybet , kaybet- kazan , kazan- kazan yöntemleridir.

1.Kazan-Kaybet Yöntemi

Bu yöntemde, öğretmen kazanır öğrenci  kaybeder. Çatışma sürecinde, öğrenci, öğretmenin sunduğu seçeneği kabul etmek zorundadır.

2.Kaybet – Kazan  Yöntemi

Çatışma yönetimi yöntemlerinden  kaybet-kazan yönteminde  öğrenci  kazanmakta, öğretmen kaybetmektedir.Üretilen çözüm öğrencinin çözümüdür. Öğretmen, öğrencinin savunduğu çözümü kabul eder.

3.Kazan-Kazan Yöntemi

Sınıftaki çatışmaların çözümünde kullanılabilecek en etkili çatışma yöntemi, kazan-kazan yöntemidir.Kazan- kazan yönteminde hem öğretmen hem de öğrenci kazanmaktadır. 26

Ceza

Ceza; öğretmenin, öğrencinin istenmeyen davranışına karşılık öğrenciyi hoşuna giden şeylerden alıkoyması ya da öğrencinin hoşuna gitmeyen işler yaptırılmasıdır. Örneğin, istenmeyen davranışta bulunan öğrenciyi teneffüse çıkarmama ya da ödevini yapmayan öğrenciye daha fazla ödev verilmesi hoşuna gitmeyen işlerdir. Kısacası, ceza alan öğrenci, bazı hakların, boş zamanından, sevdiği etkinliklerinden vazgeçmek ya da notunu kaybetmek durumundadır.

Kabul etsek de etmesek de, öğretmenlerin sınıf kontrolü ve yönetiminde ceza yöntemleri kullanmaları bir gerçektir. Öğretmenlerin kullandıkları cezalar farklılık göstermektedir. Öğretmenin öğrenciye dayak atması cezanın ötesinde bir durumdur.  Öğretmenin istenmeyen bir davranışı engellemek için  başka bir istenmeyen davranış kullanılması , yasal olmadığı gibi eğitim açısından doğru değildir. Çoğu öğretmenlerimiz görevlerine başladıklarında cezaya tümüyle karşı olmalarına rağmen sınıfta uyguladıklarını ifade etmektedirler.

Öğretmenler istenmeyen davranışı düzeltme ve değiştirmede ceza kullanmaktadırlar. Çünkü, diğer yöntemler etkisiz kalmakta ya da çok yavaş çalışmaktadır. Örneğin, sınıfta bir öğrencinin arkadaşlarına saygısız bir şekilde istenmeyen, sözler söylemesi, bağırıp çağırması ya da itip kalkması esnasında öğretmenin bu davranışı yok etmesi için uzun bir zamanı yoktur.Öğrenciyle anlaşmaya çalışmak, sorunu çözmek için bir zaman ve çaba gereklidir. Ancak, sınıfta bu davranış söndürülmelidir. Öğretmenin görevi, sınıftaki öğrencilerin tümünü istenmeyen davranıştan korumak ve kollamaktır. Çok çabuk sonuca ulaşmak için öğretmen ceza yöntemine başvurabilir.21

Tablo: Sınıfta Ceza Uygulanmasının Aşamalarına İlişkin Bir Örnek
ceza

1.Cezanın Etkileri

Çoğu zaman eğitimciler istenmeyen davranışların engellenmesinde ve istendik davranışların kazandırılması sürecinde cezanın etkisinin boyutunu tartışmaktadır. Kısa sürede cezanın etkili olduğunu söyleyebiliriz. Ancak, psikologlar ve eğitimciler cezanın uzun sürede istenmeyen sonuçları ve etkilerinin olabileceğine dikkat çekmektedirler. Bunlardan en önemlisi ceza bireyin yaşamında, ceza ile ilgisi olmayan istendik davranışların kazanılmasını engellemektedir. Örneğin, öğretmen tarafından azarlanan bir çocuk, okula karşı fobi geliştirebilir. Yaptığı resmin iyi olmadığından dolayı sınıf panosuna asılmaması sonucunda öğrenci resim yapmayı reddedebilir.

Cezanın ikinci bir etkisi ise model olma gücüdür. Öğretmen sınıfta önemli bir kişiliktir. Öğretmenin yaptığı bütün davranışlar sınıf tarafından dikkatlice izlenir ve benimsenir. Öğretmenin sınıfta bir öğrencisini ser bir şekilde cezalandırması diğer öğrenciler tarafından model kabul edilerek , iletişim ve etkileşimlerinde öğretmeninin gösterdiği davranış biçimi izlenebilir.
Örneğin,  anne ve babanın büyük çocuğu yüksek sesle azarlayıp eleştirmesi sonucunda, bu çocuk küçük kardeşlerine anne-babasından gördüğü davranışın aynısı gibi davranabilir.

Cezanın üçüncü etkisi ise bağışıklık kazanmasıdır. Cezanın tekrarı birey üzerinde düzeltici etkisini kaybedebilir. Diğer bir deyişle ceza ilk uygulandığında bireye verdiği rahatsızlığı daha sonraki denemelerde vermeyebilir.
Örneğin, hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde, hayvana verilen her şokta, verilen şoka karşı duygusal duyarlılığın azaldığı gözlemlenmiştir. Öğrencilerin istenmeyen davranışları yaptıklarında, aldıkları her cezanın  etkisinin bir öncekine göre azalması ve öğrencinin bunu bir ceza olarak algılamayıp, yaşamın bir parçası gibi görmesidir.22

2.Ceza vermede uyulması gereken ilkeler

Araştırmalarda ve öğretmenlerin uygulama deneyimlerinde eğitim sürecinde ceza yönteminin sınıfı kontrol etmeleri  ve yönetmede olumlu etkileri olduğu görülmektedir.  Ancak, eğitim sürecinde cezanın uygulanması sorunun çözümüne yardım ederken başka sorunlara da neden olmaktadır. O halde cezanın istenmeyen sonuçlar doğurmamamsı için öğretmen dikkatli olmak zorundadır. Cezanın uygulanmasında şu ilkeler dikkate alınmalıdır :

1.Cezaya olabildiğince az başvurmak.
2.Ceza nedenini açıklamak
3.Öğrenciye alternatifler sunarak öğrencinin pekiştireç kazanması sağlamak
4.Eğer olanaklıysa istenmeyen davranışı istendik davranış haline getirmek
5.Fiziksel cezayı kullanmaktan kaçınmak
6.Sinirli olunduğu zaman cezaya baş vurmamak
7.İstenmeyen davranışın bitimini beklemeden hemen başında cezalandırmak

İstenmeyen Davranışlara Karşı Önlemler

Tablo: İstenmeyen Davranışlar ve Olası Kaynaklarına İlişkin Örnekler
onlem

1.Göz Teması

Öğretmenin istenmeyen davranışı gösteren öğrenci ile göz teması sağlayarak öğrencinin yaptığı davranışın farkında olduğu ve bu davranışı onaylamadığını göstermesidir.    Göz teması sonucunda öğrencinin istenmeyen davranışı bırakması düşünülür. Bazı durumlarda, öğrencinin yaptığı istenmeyen davranışı engellemek için yalnızca göz teması kullanır. Ara sıra öğretmenlerimiz o anda müdahale etmeden dersin sonunu bekleyerek öğrenci ile dersin sonunda konuşmayı tercih etmektedirler. Bu durum sakıncalıdır. Çünkü diğer öğrenciler sorunun farkına vardıklarında istenmeyen sonuçlar ve yorumlar çıkarabilirler.

         2.Genel sözlü uyarı

Öğretmen istenmeyen davranışla karşılaştığında bu davranışı yapan öğrenciyle birebir iletişimden çok duruma genel müdahale edebilir.

         3.Soru Sorma

Öğretmen istenmeyen davranışı gösteren öğrenciye soru sorabilir. Bu sorular dersle ilgili olabileceği gibi o andaki öğrencinin sorunu ile de ilgili olabilir. Bir başka yöntem ise; öğretmen, öğrencinin yaptığı eylemle ilgili soru sorarak istenmeyen davranıştan sınıfı haberdar edebilir. Böylece öğrencinin yapmış olduğu davranışın yanlış olduğunu bütün sınıfın farkına varması sağlanarak tekrar edilmesi önlenmiş olur.10

         4.Uyarma

İstenmeyen davranışı yapan öğrenciyi, yaptığı davranışı durdurması için,öğretmenin öğrencinin ismini söyleyerek yaptığı davranışın kabul edilemez olduğunu ifade etmesidir. Bu doğrudan uyarıların amacı, öğrencinin yaptığı eylemlerden hemen vazgeçmesini sağlamaktır.

Öğrencileri sınıfta şöyle uyarabiliriz:
–İstenmeyen davranışı yapan öğrencinin uyarılması (  Cemal bu bir uyarı )
–İstendik davranışı açıkla ( Kuralımız, çalışmalar zamanında bitecek)
–İstenmeyen davranışın sonucunu açıkla( Teneffüste bitirmek zorundasın)
–Uyarıyı kısa tutunuz.
–Normal derse dönerek, istendik davranışta bulunan öğrencilere memnuniyetinizi belirtiniz.
–İstenmeyen davranışta bulunan öğrenci davranışını değiştirirse ona da memnuniyetinizi  belirtiniz.
–Birden fazla uyarı vermeyiniz. 11

         5.Doğru davranışı gösterme

Öğretmen sözlü uyarı yapmadan önce, istenmeyen davranışı yapan öğrencinin yanına yaklaşır ve öğrencinin derse dönmesini  sağlar.

         6.Umursamama

Ara sıra öğrenciler yalnızca öğretmenin dikkatini çekmek için istenmeyen davranışı gösterirler. Öğretmenlerin istenmeyen davranışı gösteren öğrencilerle ilgilenmemesi ve istendik davranışı gösterenlerle ilgilenmesi öğrencilerin istenmeyen davranışları bırakmasını sağlayabilir. Bu konuyu yaşanmış bir örnekle açıklayabiliriz:

Öğretmen sınıfındaki bazı öğrencilerin sürekli ayakta dolaştıklarını ve bu sorunu bir türlü çözemediğini anlatıyor. Öğretmenin değişik stratejiler denemesine karşın, bu öğrenciler istenmeyen davranışlardan vazgeçemiyorlar. Belli bir süre sonra, öğretmen stratejisini değiştirip ayakta dolaşan öğrencilerle hiçbir şekilde muhatap olmuyor. Öğretmenin kararlı tutumu sonunda, öğrenciler sınıfta gezme davranışından vazgeçiyorlar.

         7.Fiziksel Müdahale

Öğretmenin, istenmeyen davranışlarda bulunan öğrencinin bulunduğu yeri ve ortamı değiştirmesidir. Bazı öğretmenler, bu durumlarda öğrenciyi dışarıya çıkarmaktadırlar. Ancak öğrenciyi dışarı atmakla ödüllendirmiş olabiliriz.İlk ve orta öğretimde öğrencinin sınıftan dışarı çıkarılması yasaktır ve öğretmen bunu yaptığında idari soruşturmayla  karşı karşıya kalabilir.

         8.Sorunu anlamak

Davranışın tanınması, belirlenmesi, yorumlanması aşamalarını içerir.12 Tanıma ile, davranışın türü ve istenmezlik düzeyi belirlenir. Davranışın belirlenmesi, davranış, davrananlar ve ortam hakkında bilgi toplamayı gerektirir. Bu bilgiler çok kaynaklı ve gerçek olmalıdır. Davranışın yorumlanması, öğretmeni, onun olası nedenlerine götürebilir. Davranışı belirlerken elde edilen bilgilerin ilişkilerinin kurulması, sorun çözme yönteminin uygulanmasıyla, öğretmeni kestirimlere götürür. Öğrenci hakkında toplanan bilginin yönetici ve aileyle birlikte ele alınması, gerektiğinde öğrencinin de bu toplantıya katılması, yorumları gerçeğe yaklaştırabilir.13

Davranışın o öğrenci ve sınıfça yapılma sıklığı, ne kadar çok kişiyi rahatsız ettiği de belirlenmelidir. Yanlış davranıştan hemen önceki olayın bilinmesi, yanlıştan kaçınmayı, onu önlemeyi kolaylaştırır. İstenmeyen davranışı anlamak, öğrenci açıklamaması için baskı altında tutuluyorsa, güç olabilir. Bu durumda başka kanallar kullanılmalıdır.14

         9.Görmezden gelmek

Bazı sorunların görülmesinden ve onlarla uğraşılmasından daha iyidir. Öğretmen, hangi davranışın görmezden gelineceğini kestirmek için ip uçlarına bakmalıdır. Bozucu davranışlara yol açmayan, uğraşıldığında daha da sorun olacak davranışlar görmezden gelinebilir.

Öğretmenin görmezden gelişini öğrencinin fark edip etmemesi önemlidir. Öğrenci, davranışını öğretmenin fark ettiğini görür, öğretmen de görmezden gelirse, çocuk bunu onay ve ödül olarak algılayabilir, böyle durumlarda öğretmen, davranışı gördüğünü ve onaylamadığını bir göz, yüz, baş işaretiyle belirtmelidir.15

         10.Derste değişiklik yapmak

İstenmeyen davranış, derse ilginin azaldığını, koptuğunu gösterir. Ders öğrenci için ilginç olmaktan çıkmıştır, öğretmenin sınıfı ilginç bit yer yapması gerekir.16 Dersin düzeni, akış hızı ve yönetsel başarı ile ilgili kararsızlık ve gecikme, ders dışı davranışı artırmaktadır.17 Böyle durumlarda, ortam, araçlar, yöntem ve öğretmen davranışlarından birinde veya birkaçında değişiklik yapmak gerekir.

         11.Sorumluluk vermek

Yapacak bir işi olmadığını düşünmek veya işi ona ilginç gelmeyen öğrencinin istenmeyen davranışa yönelmesi doğaldır. Bu durumda ona bir iş vermek, işini ilginç olanla değiştirmek yararlı olur. Bunun için öğrenci iyi tanınmalıdır.

Özet çıkarma, rapor yazma, kayıt tutma, dersteki sunu sırasını yazıp sırası geleni duyurma, araç getirip götürme ve kullanma konularında yardım etme, karartma- aydınlatma görevi, kura çektirme gibi sınıf içinde yaptırılabilecek işler, sınıf dışında, eğitsel  kol etkinliklerinde daha geniş seçeneklerle, öğrencinin işe yöneltilerek istenmeyen davranışı değiştirmede kullanılabilir. 18

         12.Öğrenciyle konuşmak

Öğretmenle öğrenci arasında işaretler dışında, sorunu dolaylı yollarla çözme girişimleri istenen sonucu vermezse, veya sorunun önemli nedeniyle veremeyeceği baştan belli olursa, sorunu çözmeye çalışmak gerekir. Konuşma, ders içinde-dışında, kişiyle-grupla olabilir. Konu diğer öğrencilerin de bilgilenip davranışlarını değiştirmelerine yardım edecekse, kişisel olmadan, ders içinde konuşulur. Olay kişiselleştirilmeden, birey söz konusu edilmeden, yalnızca istenmeyen davranış ele alınmalı, yapılması-yapılmaması durumlarında nelerin nasıl değişebileceği açıklanıp örneklenerek, öğrencilerin mantığına seslenerek konuşulmalıdır.

Bireyin yaptığı istenmeyen davranışla ilgili konuşma sınıf içinde yapıldığında ders aksayacaksa, sınıf dışında konuşulmalıdır. Öğrenci için de uygun olacağı düşünülen bir zamanda, diğer öğrencilerin farkına varmamasına dikkat edilerek, öğrenci görüşmeye çağrılır. Bunun için okulun yönetici veya rehberlik odaları kullanılacağı gibi, diğer öğrenciler sınıftan çıkarken, konuşulmak istenen öğrencinin biraz beklemesi istenerek, sınıf da kullanılabilir. Öğretmen okul çıkışında öğrenciyle bir süre birlikte yürüyerek de konuşabilir.19

         13.Okul yönetimi ve Aile ile ilişki kurmak

Sınıf içinde sıkıntı yaratan durumlarla yalnız uğraşmak yerine, gerektiğinde okul yönetimi ve aile ile yardımlaşılmalıdır. Öğretmen zor durumda kaldığında, onların desteğine gereksinim duyduğunda, sorun okul veya aileden kaynakladığında veya çözüm onların katkısı gerektiğinde bu yolu kullanmalıdır.

Öğrencinin istenmeyen davranışlarının çoğunun nedeni ailede bulunabilir. Öğretmen-aile yardımlaşması, öğrencinin aile için de kötü davranışlarla karşılaşmasına neden olmamalıdır. Bunun için öğretmen aileyi tanımalıdır. Öğretmen, öğrencinin yanlış davranışlarının kaydını tutarak değişim ve gelişimini izlemeli gerektiğinde aile ve okulu bilgilendirmelidir.20

İstenmeyen Davranışların Önlenmesine Yönelik Yaklaşımlar

1. İnsancı yaklaşım:

Genel olarak bu yaklaşımın temelinde; insanın doğru yapacağına inanmak ve güvenmek vardır.6 Eğer insan yanlış yapıyorsa unu düzeltmek için,dış etkiden çok, o insanın iç dünyasındaki anlayış ve kavrayışı uyandırarak kendi kendine doğruya ulaşması sağlanmalıdır. Bu yaklaşıma göre; öğrencilerin sınıf ortamında istenmeyen davranışta bulunmaları durumunda, öğretmen şunları yapar;

–Öğrencileri dikkatli bir biçimde dinler.
–Öğrencilerle kendi duygu ve düşüncelerini paylaşır.
–Kesin bir ifade ile istenmeyen davranışlar hakkındaki düşüncelerini ortaya koyar.

Öğretmen günlük sınıf ortamının düzenlenmesinde, kendi rolü ve gücünü ortaya koyarak dikkatini istendik davranışlara yöneltir ve bunları güçlendirici pekiştireçler verir. Bu yaklaşım, öğretmenin sınıf düzenlemesi ve sınıf ortamındaki etkisini göz ardı etmez. Ancak, öğretmen öğrencilere her şeyden önce güven vererek onları potansiyel bir sorundan çok doğru yapmaya eğitimli iyi bir insan olarak görmelidir. Kısacası, öğretmen öğrencilerin duygusal gereksinimleri olan sevgiyi ve saygıyı sağlamalıdır.7

2.Pazarlık yaklaşımı:

Bu yaklaşımın temelini “Her şeyin bir bedeli vardır” anlayışı oluşturur. Öğrenci sınıfta istenmeyen bir davranışta bulunursa bunun sorumluluğunu almak ve sonucuna katlanmak zorundadır. Öğretmen istenmeyen davranışları değiştirmek ve düzeltmekle görevlidir.

Sınıfta istenmeyen davranışta bulunan öğrenciye, öğretmen “Ne yapıyorsun?”, “Bu konuda kural nedir?”, gibi sorularla müdahale etmek durumundadır. Bu sorular, kuralların yeniden hatırlatılmasını sağlayarak öğrenciyi istendik davranışlarda bulunmaya yöneltecektir.Hatta bazı durumlarda öğretmen olaya doğrudan müdahale ederek davranışı düzeltmelidir. Örneğin; “Konuşmayı bırak, dersi dinle! Arkadaşlarına böyle davranmakla okul kurallarına karşı gelmektesin! “gibi ifadeler doğrudan müdahalelerdendir.

Bu uyarıcıların amacı, öğrencilerin istenmeyen davranışların sonucunu kestiremediği ya da tam olarak algılayamadığı durumlarda öğretmen tarafından gösterilmesini sağlamaktır. Öğrencilerin sorumlu birer insan olması için, yetişkinlerin yardımına gereksinimi vardır. Bu durumda en etkili yöntem, öğrencinin istendik davranışları öğrenmesinde öğretmenden yardım almasıdır. Hatta, öğretmen öğrenciyle birlikte istenmeyen davranıştan öğrencinin nasıl uzaklaşacağını da planlayabilir.

Sınıfta istenmeyen davranışların engellenmesinde ve düzeltilmesinde en önemli adımlardan biri de, sınıfın tümü ile ya da gruplar halinde toplantılar yaparak, sorunu sınıfın katkısı ile çözmektir. Bu yaklaşımın içerisinde uygulanacak diğer bir yol ise, öğretmenin istenmeyen davranışlarda bulunan öğrenciye anında ve doğrudan müdahale edip ona ceza vermesidir. Öğretmenin sınıfta arkadaşlarıyla konuşan öğrenciyi yerinden kaldırıp, belli bir süre başka bir sıraya ya da tek başına oturtması bir cezadır.8

3.Davranışların Düzeltilmesi Yaklaşımı:

Davranışları düzeltme yaklaşımının temelinde davranışçı psikolojinin ilkelerinin, sınıfta istenmeyen davranışların değiştirilmesinde kullanılmasıdır. Bu yaklaşım, davranışların kontrol altına alınmasının doğuracağı olumsuz ya da olumlu sonuçların önemine dikkat çekmektedir. İstenmeyen davranışların oluşmasına göre farklı stratejiler kullanılmaktadır. Bunlar; sorun davranışı gözlemlemek, pekiştireç vermek, söndürmek, öğrencilerle anlaşmak, yaklaşık istendik davranışları kabul etmek ve derse dönmektir.

3.1.Sorun Davranışı Gözlemlemek

Bu strateji sayesinde öğretmen, sorun olarak gördüğü davranışı tam olarak ortaya koyar. Davranışçı psikolojinin ilkelerine göre, öğretmen gözlemini olabildiğince istenmeyen davranışa yoğunlaştırarak gördüklerini sayısal olarak belirtmelidir. Örneğin, sınıfta arkadaşını rahatsız eden bir öğrenciyi gözlemleyen öğretmen, bu öğrencinin arkadaşlarını fiziksel olarak itmesi, onlara çarpması, vurması ya da sözlü sataşması durumunda, bunları günde ya da ders saatinde kaç kez yaptığını tam olarak belirtmelidir.

Öğretmenin elinde böyle kesin deliller olması, öğrencinin istenmeyen davranışını ortaya koymasında daha yansız davranmasını sağlayacaktır. Hatta bu bilgiler sayesinde öğretmen, öğrencinin istenmeyen davranışını değiştirmek amacını açık bir biçimde ortaya koyar.
3.2.Pekiştireç vermek

Genel olarak öğretmenin, öğrencilerin sınıfta istenen davranışı yaptığında göstermiş olduğu olumlu tepkiye pekiştireç denilmektedir. Pekiştireç ortama ve duruma göre oldukça farklılık göstermektedir. Bazı durumlarda öğretmenin yalnızca gülümsemesi, başını sallayarak onaylaması ya da sözlü olarak “Aferin, çok güzel” gibi ifadeler kullanması, iyi bir pekiştireç olarak görülebilir. Bazı durumlarda notla ya da kitap, kalem gibi somut şeylerle öğrencinin gösterdiği istendik davranışın kalıcılığı ve sürekliliği sağlanmış olur.

Öğrenciye pekiştireç doğrudan verileceği gibi dolaylı olarak da verilebilir. Diğer yandan, öğretme-öğrenme ortamında istenmedik davranışlar da olumsuz model olabilir. İstenmeyen davranışı yapan öğrenciyi öğretmen uyardığında , biraz sonra aynı istenmeyen davranışıdiğer öğrencilerinde yapmasına yol açabilir. Buna sosyal öğrenme kuramında “dalga etkisi” denmektedir.
Öğretmen, “Aferin Mustafa, ne güzel üçgenler çizmişsin. Hadi tahtaya da çiz de arkadaşların da görsün” diyebilir.
3.3.Söndürmek

İstenmeyen davranışı tümüyle ortadan kaldırmaya söndürme diyebiliriz. Burada öğretmenin istenmeyen davranışı yapan öğrenciye olumsuz pekiştireç vermesi söz konusudur. Olumsuz pekiştireçlerin verilmesinde hızlılık, çabukluk ve kararlılık önemlidir. Bu davranışı öğretmenin uygulamaya koyması oldukça zor görülebilir. Ancak, öğretmen zamanla deneyim kazanarak nasıl uygulayacağını öğrenir. İstenmeyen davranışın söndürülmesi sürecinde kesin sonuca ulaşmak için öğretmen ve diğer öğrenciler sabırlı ve hoşgörülü olmak zorundadır. Bazı durumlarda istenmeyen davranışın hoş görülmesi uygun olmayabilir. Bu durumda öğretmenin cezayı uygulamaya koyması gerekmektedir. Örneğin, sınıfta öğrenci öğretmenini dinlemiyor ve yapması gereken çalışmayı yapmıyor. Bu durumda, öğretmen hoşgörülü ve sabırla bu istenmeyen davranışı söndürmeye çalışır ya da öğrenciyi umursamamayı sürdürür.
3.4.Öğrencilerle Anlaşmak

Bu yaklaşımda hem öğretmenin istediği hem de öğrencilerin istediği yerine getirilmiş olur. Ancak, ilk önce öğretmenin istediği davranışı öğrenciler yerine getirmek zorundadır. Öğretmenin öğrencilerden istediği her özel davranış ya da çalışma için özel ödüllendirme yöntemini uygulamaya koymasıdır. Örneğin; “Eğer onbeş dakika sessiz olarak çalışmalarınızı bitirirseniz, geri kalan zamanda şarkı söyleyeceğiz.” ,”İlk beş soruyu doğru bir şekilde yapıp bitirdikten sonra ne isterseniz yapabilirsiniz.”.
Anlaşma öğrencilere sözlü ve yazılı bir biçimde duyurulabilir.
3.5.Yaklaşık İstendik Davranışları Kabul Etmek

Öğretmenin , öğrencilerden istediği davranış ya da performans ilk başta biraz ideallik ya da mükemmellik taşıyor olabilir. Bu durumlarda bunu uygulamak zordur. Öğretmenin amacı bir anda istendik davranışları en iyi bir şekilde kazandırmak olmamalıdır. Başka bir deyişle davranış değişikliği aşamalı olarak uygulanmalıdır. Örneğin, gürültü sorunu olan bir sınıfta çocukların yirmi dakika sessiz bir şekilde kitap okumasını uygulamak zor olabilir. O halde bunu beş ya da on dakikaya çekerek, zamanla yirmi dakikaya çıkarmalıdır. Bazı durumlarda istendik davranışı kazandırmak bir süreç işidir ve zaman alabilir.
3.6.Derse Dönmek
İstenmeyen davranışın sınıf ortamında ortaya çıkması ve sürmesi durumunda öğretmen “Evet gençler derse dönüyoruz” gibi uyarıda bulunduğunda öğrenciler istenmeyen davranıştan vazgeçebilirler. İstenmeyen davranışı gösteren öğrenci ya da öğrencileri umursamamak, sindirmek belki sorunu çözmemize yardım etmeyebilir. Böyle durumlarda öğretmenin kullanacağı yaklaşım olumsuz pekiştireçten çok, olumlu pekiştireç olabilir.9