İstenmeyen Davranışların Önlenmesine Yönelik Yaklaşımlar

1. İnsancı yaklaşım:

Genel olarak bu yaklaşımın temelinde; insanın doğru yapacağına inanmak ve güvenmek vardır.6 Eğer insan yanlış yapıyorsa unu düzeltmek için,dış etkiden çok, o insanın iç dünyasındaki anlayış ve kavrayışı uyandırarak kendi kendine doğruya ulaşması sağlanmalıdır. Bu yaklaşıma göre; öğrencilerin sınıf ortamında istenmeyen davranışta bulunmaları durumunda, öğretmen şunları yapar;

–Öğrencileri dikkatli bir biçimde dinler.
–Öğrencilerle kendi duygu ve düşüncelerini paylaşır.
–Kesin bir ifade ile istenmeyen davranışlar hakkındaki düşüncelerini ortaya koyar.

Öğretmen günlük sınıf ortamının düzenlenmesinde, kendi rolü ve gücünü ortaya koyarak dikkatini istendik davranışlara yöneltir ve bunları güçlendirici pekiştireçler verir. Bu yaklaşım, öğretmenin sınıf düzenlemesi ve sınıf ortamındaki etkisini göz ardı etmez. Ancak, öğretmen öğrencilere her şeyden önce güven vererek onları potansiyel bir sorundan çok doğru yapmaya eğitimli iyi bir insan olarak görmelidir. Kısacası, öğretmen öğrencilerin duygusal gereksinimleri olan sevgiyi ve saygıyı sağlamalıdır.7

2.Pazarlık yaklaşımı:

Bu yaklaşımın temelini “Her şeyin bir bedeli vardır” anlayışı oluşturur. Öğrenci sınıfta istenmeyen bir davranışta bulunursa bunun sorumluluğunu almak ve sonucuna katlanmak zorundadır. Öğretmen istenmeyen davranışları değiştirmek ve düzeltmekle görevlidir.

Sınıfta istenmeyen davranışta bulunan öğrenciye, öğretmen “Ne yapıyorsun?”, “Bu konuda kural nedir?”, gibi sorularla müdahale etmek durumundadır. Bu sorular, kuralların yeniden hatırlatılmasını sağlayarak öğrenciyi istendik davranışlarda bulunmaya yöneltecektir.Hatta bazı durumlarda öğretmen olaya doğrudan müdahale ederek davranışı düzeltmelidir. Örneğin; “Konuşmayı bırak, dersi dinle! Arkadaşlarına böyle davranmakla okul kurallarına karşı gelmektesin! “gibi ifadeler doğrudan müdahalelerdendir.

Bu uyarıcıların amacı, öğrencilerin istenmeyen davranışların sonucunu kestiremediği ya da tam olarak algılayamadığı durumlarda öğretmen tarafından gösterilmesini sağlamaktır. Öğrencilerin sorumlu birer insan olması için, yetişkinlerin yardımına gereksinimi vardır. Bu durumda en etkili yöntem, öğrencinin istendik davranışları öğrenmesinde öğretmenden yardım almasıdır. Hatta, öğretmen öğrenciyle birlikte istenmeyen davranıştan öğrencinin nasıl uzaklaşacağını da planlayabilir.

Sınıfta istenmeyen davranışların engellenmesinde ve düzeltilmesinde en önemli adımlardan biri de, sınıfın tümü ile ya da gruplar halinde toplantılar yaparak, sorunu sınıfın katkısı ile çözmektir. Bu yaklaşımın içerisinde uygulanacak diğer bir yol ise, öğretmenin istenmeyen davranışlarda bulunan öğrenciye anında ve doğrudan müdahale edip ona ceza vermesidir. Öğretmenin sınıfta arkadaşlarıyla konuşan öğrenciyi yerinden kaldırıp, belli bir süre başka bir sıraya ya da tek başına oturtması bir cezadır.8

3.Davranışların Düzeltilmesi Yaklaşımı:

Davranışları düzeltme yaklaşımının temelinde davranışçı psikolojinin ilkelerinin, sınıfta istenmeyen davranışların değiştirilmesinde kullanılmasıdır. Bu yaklaşım, davranışların kontrol altına alınmasının doğuracağı olumsuz ya da olumlu sonuçların önemine dikkat çekmektedir. İstenmeyen davranışların oluşmasına göre farklı stratejiler kullanılmaktadır. Bunlar; sorun davranışı gözlemlemek, pekiştireç vermek, söndürmek, öğrencilerle anlaşmak, yaklaşık istendik davranışları kabul etmek ve derse dönmektir.

3.1.Sorun Davranışı Gözlemlemek

Bu strateji sayesinde öğretmen, sorun olarak gördüğü davranışı tam olarak ortaya koyar. Davranışçı psikolojinin ilkelerine göre, öğretmen gözlemini olabildiğince istenmeyen davranışa yoğunlaştırarak gördüklerini sayısal olarak belirtmelidir. Örneğin, sınıfta arkadaşını rahatsız eden bir öğrenciyi gözlemleyen öğretmen, bu öğrencinin arkadaşlarını fiziksel olarak itmesi, onlara çarpması, vurması ya da sözlü sataşması durumunda, bunları günde ya da ders saatinde kaç kez yaptığını tam olarak belirtmelidir.

Öğretmenin elinde böyle kesin deliller olması, öğrencinin istenmeyen davranışını ortaya koymasında daha yansız davranmasını sağlayacaktır. Hatta bu bilgiler sayesinde öğretmen, öğrencinin istenmeyen davranışını değiştirmek amacını açık bir biçimde ortaya koyar.
3.2.Pekiştireç vermek

Genel olarak öğretmenin, öğrencilerin sınıfta istenen davranışı yaptığında göstermiş olduğu olumlu tepkiye pekiştireç denilmektedir. Pekiştireç ortama ve duruma göre oldukça farklılık göstermektedir. Bazı durumlarda öğretmenin yalnızca gülümsemesi, başını sallayarak onaylaması ya da sözlü olarak “Aferin, çok güzel” gibi ifadeler kullanması, iyi bir pekiştireç olarak görülebilir. Bazı durumlarda notla ya da kitap, kalem gibi somut şeylerle öğrencinin gösterdiği istendik davranışın kalıcılığı ve sürekliliği sağlanmış olur.

Öğrenciye pekiştireç doğrudan verileceği gibi dolaylı olarak da verilebilir. Diğer yandan, öğretme-öğrenme ortamında istenmedik davranışlar da olumsuz model olabilir. İstenmeyen davranışı yapan öğrenciyi öğretmen uyardığında , biraz sonra aynı istenmeyen davranışıdiğer öğrencilerinde yapmasına yol açabilir. Buna sosyal öğrenme kuramında “dalga etkisi” denmektedir.
Öğretmen, “Aferin Mustafa, ne güzel üçgenler çizmişsin. Hadi tahtaya da çiz de arkadaşların da görsün” diyebilir.
3.3.Söndürmek

İstenmeyen davranışı tümüyle ortadan kaldırmaya söndürme diyebiliriz. Burada öğretmenin istenmeyen davranışı yapan öğrenciye olumsuz pekiştireç vermesi söz konusudur. Olumsuz pekiştireçlerin verilmesinde hızlılık, çabukluk ve kararlılık önemlidir. Bu davranışı öğretmenin uygulamaya koyması oldukça zor görülebilir. Ancak, öğretmen zamanla deneyim kazanarak nasıl uygulayacağını öğrenir. İstenmeyen davranışın söndürülmesi sürecinde kesin sonuca ulaşmak için öğretmen ve diğer öğrenciler sabırlı ve hoşgörülü olmak zorundadır. Bazı durumlarda istenmeyen davranışın hoş görülmesi uygun olmayabilir. Bu durumda öğretmenin cezayı uygulamaya koyması gerekmektedir. Örneğin, sınıfta öğrenci öğretmenini dinlemiyor ve yapması gereken çalışmayı yapmıyor. Bu durumda, öğretmen hoşgörülü ve sabırla bu istenmeyen davranışı söndürmeye çalışır ya da öğrenciyi umursamamayı sürdürür.
3.4.Öğrencilerle Anlaşmak

Bu yaklaşımda hem öğretmenin istediği hem de öğrencilerin istediği yerine getirilmiş olur. Ancak, ilk önce öğretmenin istediği davranışı öğrenciler yerine getirmek zorundadır. Öğretmenin öğrencilerden istediği her özel davranış ya da çalışma için özel ödüllendirme yöntemini uygulamaya koymasıdır. Örneğin; “Eğer onbeş dakika sessiz olarak çalışmalarınızı bitirirseniz, geri kalan zamanda şarkı söyleyeceğiz.” ,”İlk beş soruyu doğru bir şekilde yapıp bitirdikten sonra ne isterseniz yapabilirsiniz.”.
Anlaşma öğrencilere sözlü ve yazılı bir biçimde duyurulabilir.
3.5.Yaklaşık İstendik Davranışları Kabul Etmek

Öğretmenin , öğrencilerden istediği davranış ya da performans ilk başta biraz ideallik ya da mükemmellik taşıyor olabilir. Bu durumlarda bunu uygulamak zordur. Öğretmenin amacı bir anda istendik davranışları en iyi bir şekilde kazandırmak olmamalıdır. Başka bir deyişle davranış değişikliği aşamalı olarak uygulanmalıdır. Örneğin, gürültü sorunu olan bir sınıfta çocukların yirmi dakika sessiz bir şekilde kitap okumasını uygulamak zor olabilir. O halde bunu beş ya da on dakikaya çekerek, zamanla yirmi dakikaya çıkarmalıdır. Bazı durumlarda istendik davranışı kazandırmak bir süreç işidir ve zaman alabilir.
3.6.Derse Dönmek
İstenmeyen davranışın sınıf ortamında ortaya çıkması ve sürmesi durumunda öğretmen “Evet gençler derse dönüyoruz” gibi uyarıda bulunduğunda öğrenciler istenmeyen davranıştan vazgeçebilirler. İstenmeyen davranışı gösteren öğrenci ya da öğrencileri umursamamak, sindirmek belki sorunu çözmemize yardım etmeyebilir. Böyle durumlarda öğretmenin kullanacağı yaklaşım olumsuz pekiştireçten çok, olumlu pekiştireç olabilir.9