İletişim kopukluğunun neden olabileceği durumlar

1.İnsanlar arasında anlaşma sağlanamaz

2.Ulaşmak istenilen hedeflerden başka hedeflere ulaşılır

3.İnsanlar çalıştıkları kurum ya da kuruluşları değiştirirler

4.Kimi insanlar amaçlarından vazgeçer

5.İnsanlar birbirlerine küserler, kavga ederler, birbirlerini öldürürler

6.İnsanların yönettiği gruplar arasında darbe çıkabilir

7.İnsanların yönettiği uluslar birbiriyle savaşır

Sağlıklı bir iletişimi engelleyen durumlar

1. Psikolojik engeller: Kaynak ve alıcının görüş çerçeveleri, duygu ve heyecanları, yargı ve saplantıları

2. Semantik  (anlamsal) engeller: Konuşma dilindeki karışıklık ya da inceliklerin neden olduğu fark ve anlaşmazlıklar

3. Statü: Kaynak ve alıcının sosyal ve formal statüleri, akademik ve mesleki gelişim farklılıkları

4. Korunma: Kaynağın bazı yükümlülüklerin altına girmesi durumunda önceden hazırlayacağı savunma mekanizmaları

5. Alan: İletişim merkezi ile birimler arasındaki uzaklık

6. Hiyerarşi: Katı bir hiyerarşik sınıflama nedeninden dolayı kanalların tıkanıklığı

7. Uyutma: Kanalların ya da iletimdeki organların mesajları ihmal etmesi ya da önemsiz sayması

8. Sınırlama: Mesajların sınırlanması veya gizli tutulması

Sınıfta Zaman Yönetimi

Önemli olan çok çalışmak değil, sınırlı olan zamanı etkili, verimli ve faydalı kullanmaktır. Zamanı etkili. kullanmanın bir tek yolu vardır. O da zamanı iyi yönetmedir. Zaman yönetimi, belli bir süreyi en verimli şekilde kullanmayı, zamanı kontrol etmeyi öngörür. Bunda bireyin ya da grubun önceliklerini ve hedeflerini belirlemek gerekir. Hedefleri ve öncelikleri ortaya koymamak yerini önemsiz konulara kaptırır. İyi bir zaman yönetiminin iki boyutu vardır. Bunlar, yapmak istediklerimiz ve yapmaktan kaçındıklarımızdır. İyi bir zaman yönetimi planlaması ile, olumsuz etkenlerden kurtulmak mümkündür. Zaman yönetiminde öncelikleri ortaya koymamız gereklidir. Zamanı yerinde ve uygun kullanmasını bilen insanlar önceliklerini bilir ve bunu gerçekleştirmek için gerekli planlamayı başarıyla uygular. En iyi zaman yöneticileri, zaman konusunda farklı yaklaşım biçimi geliştirenlerdir. Onlar, en etkili bir şekilde planlayıp kontrol edip kullanabilecekleri ve her türlü baskıdan uzak kaldıkları zaman dilimlerini ortaya koyabilirler. Başarılı zaman Yöneticileri; zamanın büyük bir kısmını kendilerini analiz etmek, değerlerini belirlemek, güçlerini ve yeteneklerinin sınırını öğrenmeye çalışmak inancıyla kullanırlar. Davranışlarının kurum davranışlarıyla nasıl bütünleştiğini anlamak için misyon bildirimlerini, değer bağlantılarını, ortak noktaları ve kesişme yerlerini bulmaya gayret ederler. Zaman yöneticileri stratejik düşünürlerdir. İleriyi görme yeteneğine sahiptirler. Zaman yönetimi kişisel bir süreçtir. Zaman yönetimi önemli kaynaklardan biridir. Ancak, en kötü kullanılan ve harcanan bir kaynaktır. Geçen zamanı geri getirmek mümkün olmadığına göre yönetim açısından en önemli sorun zamanı planlamak ve iyi kullanmaktır. Zamanı doğru planlayıp doğru kullanamayan kişi düşünmeye ve dinlenmeye de zaman bulamayacaktır. Verimli ve etkili olmak; yapılması gereken işin en kısa zamanda ve en az çabayla nasıl yapılacağını öğrenmektir. Böylece daha fazla değil, daha zekice çalışılmış olur. Bir kaynak olarak zaman kazanma konusunda en başarılı yöntemler üç temel esasa dayanır:
1-Gereksiz yere zaman tüketen, yararsız alışkanlıklardan kurtulmak gerekir.
2-Yapılacak işi güç yollardan geçerek değil, basit yöntemlerle yapılmalıdır.
3-İki ya da üç işi bir arada yapmayı öğrenmelidir.

Sınıf Ortamı ve Grup Etkileşimi

(Dr. Ayşe DEMİRBOLAT)
Birey toplumsa1 bir çevrede doğar ve içine doğduğu çevre ile birlikte, çok çeşitli çevrelerle birlikte etkileşime girer. Bireyin içinde yaşadığı anı belirleyen her şey bir toplumsal etkidir. Toplumsal etkilerle birey; kendisini, çevresini, çevresinde kendi yerini anlamaya ve algılamaya başlar. Bu anlama ve algılama sürecinde birey, hem toplumsallaşarak içinde yaşadığı çevrenin bir parçası olmayı öğrenir. Hem de bireyselleşerek diğer insanlardan ayrılan yönlerinin, farklılığının farkına varır. Bireyin toplumun üyesi olma ve birey olma sürecinde, içinde bulunduğu en önemli toplumsal çevresi okuldur. Okulu önemli kılan özelliği; düzenli, disiplinli ve uzman bir örgüt olmasından ve bireyi çocukluk dönemlerinden itibaren, uzunca bir dönem, tekelinde tutabilmesinden doğar. Okul öğrenciyi biçimlendirici bir etki sürecinde toplumsallaştırarak bireyleri birbirine benzeştirmeye ve kitleselleştirmeye çaba gösterir, diğer taraftan; kişileri bireyselleştirerek bireyin kişiliğini kazanmasına, benlik bilincinin oluşmasına, kendi özelliklerinin ayırdına varmasına yardım eder. Geleneksel eğitim anlayışı bu süreçte bireyi ihmal etme eğilimindedir. Çağdaş eğitim anlayışı ise, bireyi, bireyin bireyselleşmesini ve kendini gerçekleştirmesini önemsemektedir. Sınıf ortamında, bireye gereken önemi ve değeri vermek açısından, öğretmen tutum ve davranışlarının, öğrenci beklentilerinin, özellikle grup etkileşimi boyutunda ele alınıp değerlendirilmesi, daha etkin eğitim ortamları oluşturmaya önemli bir katkı sağlayacaktır.

Sınıf Organizasyonu

Sınıfta organizasyon, sistemin (okul) amaçlarına ulaşmak için etkinlikler yapmak üzere kurulmuş bir parçasıdır. Sınıfta organizasyon yapılırken sistemin içinde bulunan eğitim programları, öğretmen, öğrenci, yönetim kadrosu,bina (fiziki alt yapı) araç-gereç gibi girdiler amaçlara uygun bir şekilde birleştirilerek belli bir süreçten geçtikten sonra en yüksek verimi almak için organizasyonun organlarına tahsis edilirler. Çünkü, birbirleriyle etkileşim içinde olan bu( girdi) öğelerin her biri okulun niteliğine doğrudan etki eder. Bu öğelerin birindeki aksama veya eksiklik okulun amaçlarına ulaşmasına engel olur. Bu girdilerin dışında okul eğitimi üzerinde çevrenin de büyük etkisi vardır. Bu çevre olumlu veya olumsuz olabilir. Sınıf Yönetiminde, ders dönemi öncesi sınıfın hazırlanmasında şu hususların tek tek elden ve gözden geçirilmesi ve yerine getirilmesi gereklidir.
– Öğrenci sayısı -Sıcaklık durumu
– Sıraların yerleştirilme düzeni -Soğukluk durumu
– Öğrencilerin oturuş biçimi -Gürültü durumu
– Işığın gidiş yönü -Ortamın temizliği
– Aydınlatma durumu -Araç-gereç durumu
– Isıtma durumu -Sınıfın boyası ve görünümü
Motivasyon (Güdülenme): Motive kelimesi, güdü, saik veya harekete geçirici güç, anlamına gelmektedir. Motive temel kavramından . türetilen motivasyon (güdüleme) ise davranışı hedefe doğru yönlendiren ve faaliyete geçiren bir güçtür. Motivasyon; istek ve arzuları, ihtiyaçları, dürtüleri ve ilgileri de kapsayan genel bir kavramdır. Açlık, susuzluk ve uyku gibi, cinsellik gibi fizyolojik kökenli güdülere DÜRTÜ denir. Bilme, başarma, sevgi ve sosyal onay gibi dürtülere de İHTİYAÇ denir. Motivasyon; (güdülenme) okuldaki öğrenci davranışlarının yönünü, şiddetini ve kararlılığını belirleyen en önemli güç kaynaklarından biridir. Okul ve sınıfta gözlenen öğrenme güçlüklerinin ve disiplin olaylarının önemli bir kısmının kaynağı güdülenme ile ilgilidir. Yeterince güdülenmemiş bir öğrenci öğrenmeye hazır hale gelmemiş demektir. Öğrenciler daha çok merak ettikleri ve ilgi duydukları konuları daha kısa sürede öğrenirler

Sınıfın Öğretim Ortamı

Etkili ve olumlu bir öğrenme ortamının oluşturulması için bir çok öğretim unsurunun birlikte ele alınması ve düzenlenmesiyle mümkündür. Bir öğrenmenin istenilen şekilde sonuçlanması çocuğun veya öğretmenin merkezde olmasına, çocuğun zihinsel yapısına, sınıf ortamının fiziki durumuna, zamanın etkili kullanımına, sınıf atmosferine öğretmen tarafından kullanılan yöntem ve tekniklere, öğrenme merkezlerinin oluşturulmasına ve en uygun değerlendirmeye bağlıdır. Çağdaş anlayış ve yaklaşımlarda “Sınıf Disiplini” yerine artık “Sınıf Yönetimi” deyimi kullanılmaktadır. Olumlu öğrenme ortamı, etkili sınıf yönetimini de beraberinde getirir. Olumlu öğrenme ortamının yaratılmasında; Öğretmenin kişiliği, yüksek düzeyli düşünme, bilgi zenginliği, günlük hayatla ilgililik gibi etkenler önem taşır.

Hedef Davranışlarının Belirlenmesi

Hedef davranışlar, öğretim süreci sonunda, öğrenenlerde gözlemek istenen davranışlardır. Bunların belirlenmesinde giden yolda amaçların belirlenmesi, öğrencilerin tanınıp eğitim gereksinimlerinin ortaya çıkarılması basamakları yer alır. Burada sınıf esas alındığında Amaçlar, Ülkenin Genel Eğitim Amaçlarına, okul, kademe ve türlerinin amaçlarına uygun olarak eğitim bakanlığınca belirlenmiş olması gereken derslerin amaçlarıdır. Eğitim ihtiyaçları; Hedefler ve Hedef Davranışlar şeklinde öncelikler gözetilerek sıraya konmalıdır. Hangi hedef davranış gerçekleşmesi için hangisine gerek duyuyorsa, ondan sonraya alınarak sıralama yapılır.

Öğretimin Uygulanması

Öğretim öncesi hazırlıklar ayrıntılı bir zaman ve eylem planına bağlanmalı, anlamlı bir sıra ile sunulmalıdır. Ders sürecinin bu yapılanışının, farklı amaçlar-dersler-konular için, farklı sayı ve sırada dizilişleri yapılabilir. Örneğin: Güdüleme, Dönüt alıp Düzeltme, Pekiştirme, hemen her aşamada yer alabilen etkinliklerdir. Öğretimin uygulanmasında; İlgi ve dikkatin toplanması, Hedeflerin ve Hedef Davranışlarının açıklanması, Güdüleme ve İçerik kazandırma, Dönüt alma ve Düzeltme, Özetleme Değerlendirme ve Pekiştirme basamaklarına tek tek zaman ve yer ayrılarak öğretim uygulamasının öğrenme ile sonuçlandırılmasına önem ve dikkat gösterilmelidir.

Sınıf Yönetiminde İstenmeyen Davranışların Önlenmesi ve Değiştirilmesi

İnsanların bir arada yaşamasının temelindeki neden, yaşamı birbirleri için kolaylaştırmaktır. Her sistem (okul-sınıf) amaçlarını gerçekleştirecek şekilde düzenlenmiş öğeler bütünüdür. Her sistem; kuruluş ve işleyişinde Düzene (Disipline) gereksinim duyar. Eğitim Sisteminin en uçtaki tipik alt sistemi olan sınıfta da düzene ihtiyaç vardır. Sınıf düzeninin kurulması ve sürdürülmesi, sınıf yönetiminin ana alanıdır. Sınıfın düzeni öğrenciyi çeşitli açılardan etkiler. Öğrenciler çeşitli değer sistemlerine sahip farklı çevrelerden gelmektedir. “İşsiz insan durgun suya benzer, çabuk bozulur.” Sınıf öğretim-eğitim süreçlerinde herkesin hangi zamanlarda neleri nasıl yapacağı veya yapmayacağı kurala bağlanıp işleyişi sağlanırsa, sınıfta düzen (Disiplin) vardır.