Öğrencilerle Etkili İletişim Kurma Becerisi Sunumu
ÖĞRENCİLERLE ETKİLEŞİM KURMA YOLLARI
Öğretmenin öğrencilerle olumlu ilişki kurabilmesi için öncelikle onlara sıcak ve arkadaşça yaklaşmalı, kendi ihtiyaç ve isteklerini açıkça söylemelidir. Bu yaklaşım öğrencinin öğretmene güven duymasını ve onunla sorunlarını paylaşmasını sağlar.
Öğrencilerle olumlu ilişkiler kurabilmek için onları çeşitli yönleriyle tanımak gerekmektedir. Sınıfta öğrencinin sadece derslerle ilgili tutum ve yetenekleri gözlenebilir.
➢ Öğretmen öğrencilerin düzenlediği ya da onların rol adlığı etkinliklere ilgi göstermeli onlara bu etkinliklerle ilgili olumlu iletiler vermelidir.
➢ Öğretmen, öğrencilerden gelecek bireysel görüşme isteklerini karşılamak için zaman ayırmalıdır.
➢ Öğretmen, öğrencilerinin iyi ve kötü günlerini bilmeli ve bu gibi durumlarda ona özel davranmalıdır.
OLUMSUZ DAVRANIŞ GÖSTEREN ÖĞRENCİLERLE İLETİŞİM KURARKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Sınıfta rahatsız edici ve öğretimi engelleyici bir davranışta bulunan öğrenciyle iletişim kurarken aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi, olayın büyümemesine ve öğrencinin davranışını düzeltmesine önemli katkıda bulunur.
➢ Öğretmen, öğrenci ile gösterdiği olumsuz davranıştan hemen sonra iletişime girmelidir.
➢ Bazı öğretmenler sınıfta sorunlu davranışla karşılaştıkları zaman sorunu kendileri çözebilecekken, yönetime gitme, öğrencileri diğer öğretmenlere şikayet etme ya da veli toplantısında veliye şikayet etme yolları kullanmaktadır.
➢ Öğretmen öğrencinin davranışına ne kadar kızmış ya da sinirlenmiş olursa olsun, onunla nazik konuşmalıdır.
➢ Öğrenci ile iletişim kurarken sürekli göz teması kurulmaya çalışılmalıdır.
➢ Öğrenciyle konuşurken kişiliği ile ilgili iletiler gönderilmemeli, iletinin içeriği yapılan olumsuz davranış üzerine odaklaşılmalıdır.
➢ Öğrenciye neden konuşuyorsun? Olumsuz davranışıyla ilgili soru sormak yerine, düz cümleler kurmak daha etkilidir.
➢ Öğrenciyle konuşurken ben iletisi kullanmaya özen gösterilmelidir.
Alma (Dinleme) Becerisi
Öğretmenler genellikle öğrenci olumsuz bir davranışta bulunduğu zaman öğrenciyi dinlemek yerine, öğrenciyi yargılayıcı bir biçimde ileti gönderir. Oysa öğrencini yaptığı davranışın açık ya da gizli bir nedeni vardır.
Öğretmen öğrenci iletişiminde bir sorun olduğu zaman öğretmenin öğrencileri önce dinlemesi, öğrenciye dinlediğini gösteren kabul tepkileri göstermesi uygundur.
Dinleme becerileri etkili bir şekilde kullanıldığı zaman öğrencilerin kendilerini önemli, kabul edilmiş ve saygın hissetmelerine neden olur.
Dinleme becerisinin kullanılmasının temel amacı, öğrencilere kendi ihtiyaçlarını, isteklerini ve gerçek sorunlarını açıklamalarına yardımcı olmaktır.
Öğrencilerin kendi duygularını açığa çıkartmak ve kendi sorunlarını çözmelerine yardımcı olacak en etkili dinleme biçimi empatik ve yargısız dinlemedir.
Ben iletisi
Gordon a göre öğretmenin öğrencilerle iletişim kurarken çok konuşuyorsun, yine geç kaldın gibi karşıdaki kişiyi suçlayıcı bir ifade yerine konuşman beni rahatsız ediyor ya da sınıfa geç gelince motivasyonum bozuluyor gibi ben iletilerinin verilmesi sorunun çözümlenmesini kolaylaştırmaktadır.
İleti Gönderme Becerisi
Günlük yaşantımızda iletişim kurduğumuz kişi ya da grupla yaşantılarımız ortaksa ve bireyler birbirlerine güveniyorlarsa gönderilen iletilerin biçimi sorun yaratmayabilir. Ancak ortaya bir sorun çıktığı zaman iletilerin içeriği ve gönderilme biçimi iletişimin kopmasına ya da gereksiz tartışmaların ortaya çıkmasına neden olur.
ÖĞRENCİLERLE ETKİLİ İLETİŞİM KURMA BECERİLERİ
Öğrencilerle etkili iletişim kurmak için;
• Öğrencilerle ilişki kurmaktan zevk alması, onlara sıcak ve arkadaşça yaklaşması
• Sınıfta kendi istek ve ihtiyaçlarını açıklayabilmesi
• Öğrencileri kabul etmesi, anlayabilmesi ve onlara olumlu duygularla yaklaşması
• Öğrencilerin kendilerinin anlaşıldıkları ve korundukları hissedeceği bir ortam yaratması gerekir.
Öğretmen Öğrenci Etkileşimi
Sınıflarda gözlem yaparken, aynı öğretmenin farklı sınıflarda farklı şekillerde davrandığını gözleriz. Öğretmen bir sınıfta dersi keyifli ve coşkulu bir şekilde işlerken, başka bir sınıfta daha sert veya isteksiz ders işleyebilir. Benzer şekilde öğretmenin davranışları aynı sınıfta öğrencilere göre değişebilir.
Braun öğrenci davranışları ile öğretmen davranışları arasındaki ilişkiyi kapsamlı bir modelle açıklamaktadır. Bu model öğretmenlerin öğrencilerden bazı beklentilere girmesidir.
Öğretmenin öğrenciler hakkındaki beklentileri davranışlarına yansır. Öğretmen, öğrencileri kendi algılarına göre başarılı, orta başarılı ya da başarısız gibi gruplara ayırır. Onlara beklentilerine uygun soru sorar, pekiştireç ve dönüt verir. Öğretimin niteliğini beklentilere uygun uygun olarak düzenler.
Başarısız öğrencilere karşı öğretmenlerin davranışları,
➢ Başarısız öğrencilerin, sınıfın arkasında birbirilerine yakın biçimde oturmalarına göz yumarlar.
➢ Onlarla daha az göz temasında bulunur ve onlara daha az gülümserler.
➢ Sınıfa yöneltilen sorulara yanıt vermesi için başarısız öğrencilere daha az şans tanırlar.
➢ Başarısız öğrencilere soru sorduğu zaman yanıt vermeleri için daha kısa süre tanırlar.
➢ Onlara soruları doğru yanıtlamaları için daha az ipucu verirler.
➢ Yanlış yanıtları daha çok eleştirirler.
➢ Yanlışlarını düzeltmek için daha az zaman verirler.
➢ Yaratıcı ve farklı yanlarını daha az ödüllendirirler.
Bazı araştırmalar öğrencinin cinsiyetinin de öğretmen davranışlarını etkilediğini göstermiştir. İlkokul öğretmenlerinin kız öğrencileri daha iddialı, etkin, düzenli algılarken, erkek öğrencileri gürültücü disiplin cezaları almaya eğilimli olarak algıladıklarını bulmuştur.
Öğretmenler öğrencilerin hal ve hareket tarzlarından da etkilenmektedir. Öğretmenlerin davranışlarıyla kendilerine meydan okuyan öğrencilere daha olumsuz davrandıkları bu öğrencilerle iletişimin öğretmenlerde ve sınıfta gerginlik yarattığı görülmüştür. Buna karşılık davranışlarını kontrol edebilen çocuklarla daha olumlu, çatışmasız ve sıcak ilişki kurdukları belirlenmiştir.
Kendine Güven Duyma
Güven duygusu öğretmenin sınıfta daha rahat olmasını sağlar. Kendine güvenen öğretmen sınıfta olumsuz öğrenci davranışları karşısında alınganlık göstermez. Kaygı düzeyi düşük olur.